Elektrikli araçlar son yıllarda kullanımı artan araç tiplerindendir. Bunun nedeni çevreye olan zararlarının daha az olmasıdır. Elektrikli araçlar çalışırken atmosfere fosil yakıtlı diğer araçlar gibi zararlı gazlar salmazlar. Bu nedenle de atmosferi kirletmezler. Bu araçlar tamamen elektrikli ya da fosil-elektrik tipinde hibrit araçlar da olabilir. Her iki araç türü de atmosferi fosil yakıtlılara göre çok daha az kirletmektedir.
Elektrikli Şarj İstasyonları
Temeli aslında 1880’li yıllara dayanan elektrikli arabalar zaman içerisinde gelişerek şimdiki şeklini almıştır. Bir elektrikli arabanın yol kat edebilmesi için belli aralıklarla şarj edilerek bataryasının doldurulması gerekmektedir. Bu da akaryakıt istasyonları gibi elektrikli şarj istasyonlarına olan gereksinimi beraberinde getirir. Söz konusu şarj istasyonları hem kişisel evlere hem de topluma açık bir biçimde akaryakıt istasyonu ile aynı mantık doğrultusunda kurulabilir.
Kullanılan Standartlar
Elektrikli Şarj istasyonlarının şarj türleri ülkelere göre değişkenlik gösterir.
Bunları şu şekilde listelemek mümkün;
- Japonya’da CHAdeMO standardı olup 62,5 kW’lık enerji sağlanır.
- Amerika’da SAE J1772 standardı olup 19,2 kW’lık enerji sağlanır.
- Avrupa’da IEC 62196 standardı olup 43,5 kW’lık enerji sağlanır.
Dünyada kullanılan şarj istasyonları tiplerini gördükten sonra şimdi de şarj istasyonlarının olası zararlarını inceleyelim.
Elektrikli Şarj İstasyonları Olası Sorunları Nelerdir?
Her şeyde olduğu gibi şarj istasyonları da çeşitli sorunları beraberinde getirir. Bunlardan en önemlisi de şebeke elektriği ile ilgilidir. Şarj istasyonu şebeke elektriğinden doğrudan elektrik çekiyorsa bu zaman zaman çok yüksek boyutlara ulaşır. Bu durum da şebeke elektriğini kullananlar için bir sıkıntı yaratabilir.
Elektrikli araçların kütlelerine baktığımızda en az günümüzde kullandığımız araçlar kadar ağır, hatta bazen kütlesinin içten yanmalı motorlarınkinden daha büyük olduğuna dair datalar var. Durum böyle olunca bu arabaları hareket ettirmek ve hareketinin sürekliliğini sağlamak için büyük bataryalara (18-20 kwh) ihtiyaç duyuluyor. Bu bataryaların dağıtım ağlarının aşırı yüklenmesine ve elektrikli araçların ağa bağlanması durumunda meydana gelecek harmoniklerin belli bir düzeyin altına indirilmediği durumlarda büyük problemlere sebep olması bekleniyor.
Şarj İstasyonlarının Trafolar Üzerinde Etkileri
Şarj istasyonlarının şebeke elektriği dışında doğrudan trafolar üzerinde de etkisi olabilir. Dağıtım sistemleri denilince trafoları es geçmek yanlış olur. Bilindiği üzere dağıtım sistemlerin olmazsa olmazı sistemdir trafolar. Şarj işlemleri ağlardan fazla yük çekilmesine sebep olacağından trafolar çok fazla yüklenecektir ve iyi etüt yapılmadan seçilen trafoların daha güçlüleri ile değiştirilmesi gerekebilir.
Kısaca özet yapmak gerekirse, elektrikli araçlar çok farklı bir maceranın ürünü gibi duruyor. Seneler önce tek tercih olan elektrikli araçların sonraki senelerde geri planda kalan ve günümüzde yeniden herkesin gözlerini üzerine dikmiş olduğu bir sistemin macerası. Bakalım son birkaç sene içerisinde gelişmeler elektrikli araçları nasıl etkileyecek?
Leave a Reply